İhracat camiası olarak her platformda, kurdaki ani değişimlerin ihracata olumlu yansımaları olmayacağını dile getirdiklerini de hatırlatan Büyükekşi, açıklamasında şunları söyledi:

“Bizler için kurun öngörülebilir olması çok önemli. Temel gelirimiz kurdaki hareketler değil üretim olmalı, yenilikçi, marka değeri yüksek ürünlerle gelirlerimizi artırmak olmalı. Kur artışı kısa vadede gelirlerde geçici artışlar getirmekle beraber orta vadede bu olumlu etki ortadan kalkacaktır. Diğer taraftan, ihracatçılarımızın önemli bir bölümünün ithalat da yaptığı bir gerçek, dolayısıyla artan kurlar girdi maliyetlerimizi de etkiliyor. Bu sebepler firmalarımızın kur riskinden korunmaları konusu çok önemli. Dolar kurunun son dönemde önemli bir tırmanışa geçtiğine hep birlikte şahit oluyoruz. Erken seçim kararı iş dünyası için çok önemli bir adım, belirsizliklerin ortadan kalkması ve seçim sonrası ivedi olarak ekonomideki reformlara devam edilmesi yurtiçi ve yurtdışı tüm yatırımcıların ortak beklentisi. Bu noktada iç dinamiklerden öte dış dinamiklerin kur artışında etkili olduğunu görüyoruz.”

Not indirimi anlamsız, zamanlaması manidar

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin Türkiye’nin notunu BB- seviyesine indirmesini eleştiren TİM Başkanı Büyükekşi, “S&P’nin anlamsız bir zamanlama ve mantıkla ülkemizin notunu BB- seviyesine indirmesi çok manidar. Bugün aynı nota sahip ülkelere baktığımızda Guatemala, Honduras, Dominik Cumhuriyeti, Kosta Rika, Bangladeş, Gürcistan, Vietnam gibi ülkeler var. Yine Trump’ın sebebi bilinmeyen bir şekilde İran’la yapılan anlaşmadan ABD’yi çıkarması ve yaptırım sinyalleri vermesi bölgemizi etkileyecek. Suriye’de yaşanan karışıklık, dünyadaki tüm ülkelerin boy gösterdiği bir oyuna dönmüş durumda” diye konuştu.

Alınan kararlar kurları istenilen seviyeye getirebilecek güç ve yeterlilikte

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye’nin seçim sürecinde olmasına rağmen, bu ve benzer gelişmeler ışığında ekonomi yönetiminin toplantı yapmasının çok önemli olduğuna değinerek “Hükümetimizin ekonomiye verdiği önemi buradan görebiliyoruz. Alınan kararlar ve atılması düşünülen adımlar, kurları istenilen seviyeye getirebilecek, faizlerde beklenen düşüşleri sağlayabilecek güç ve yeterliliktedir. Nitekim toplantı sonrası mali disiplinden vazgeçilmeyeceği açıklandı. Kredilerde kolaylık getirilmesi, mevcut varlıkların daha etkin kullanımı için tedbir ve tavsiyeler alınması gibi adımlar, kur ve faizlerin beklenen seviyelere gelmesine destek verecek. En önemli husus ise, piyasa mekanizması dışında yöntemlere başvurulmayacağı açıklaması. Kur ve faizlerin her artışında “sermaye hareketlerine sınırlama getirilecek” açıklamaları ile ülkemizi karalamaya çalışanların yine beklentilerinin boşa çıktığını görüyoruz” dedi.

Türkiye ekonomisinin, bunca yaşanan soruna rağmen hala ayakta, güçlü bir şekilde seyrini sürdürdüğünü hatırlatan TİM Başkanı Büyükekşi, çevre ülkelerde yaşanan kargaşa, hain darbe girişimi, iç ve dış mihraklarca oynanan tüm oyunlara rağmen büyüme ve ihracatta rekorlar kırmaya devam eden Türkiye’nin, bu gücünü 2023’e taşımaya kararlı olduğunu söyledi.