Eğitimin aksayan yönleri…

 Seçmeli dersler şu haliyle eğitime yük getirmekten başka faydası gözükmüyor. Öğrencilerin kendini yetiştireceği, eksik noktalarını gidereceği, eğitimdeki açığı kapatacağı bilinci kayboldu.
 Başlarken güzel duygular içerisinde seçme işi veliye ve öğrenciye bırakıldı. Verimli hale bir türlü gelmedi. Birincisi seçmeli derslerin altı ders yoğun eğitimden sonra yapılması, diğeri seçeceği dersin belli sayıya ulaştığında öğretmen verilmesi.
Öğrenci ve öğretmenler için hem yorucu hem de “bir an önce bitsin gidelim” havası yerleşti. Öğrencinin gelişimine etki etmesi düşünülürken “sırtına” yük bindirdi.
Her yönü ile fayda vermiyor diyemeyiz! 
Seçmeli derslerin konulması amacı güdülürken “milli eğitimin dersleri azaltıp öğrencinin kendini yetiştirecek bilgi, deneyim kazanması” düşünülüyordu.
Derslerin azaltılmaması daha başlangıçta sistemden azami ölçüde faydalanılmayacağını ortaya çıkardı. Amaç; sanatsal becerileri kazandırmak, istediği bir spor dalında uzmanlaşmak, bir tiyatro uğraşısı, bir müzik aleti çalmak olabilirdi.
Kur’an okumayı öğrenemeyenlerin seçmeli dersle açığını kapattığı, İngilizce öğrenerek dil eksiğini giderdiği artısı olarak sıralayabiliriz.
5.sınıfların tekrar ilkokul düzeyinde eğitim göreceği birçok kez dillendirildi. İstenen ortaokul düzeyine çıkamayan 5.sınıf öğrencilerinin sınıf öğretmenle devam etmesi.
 Daha yaşları ortaokul düzeyinde olmadığı, bazı zorluklar yaşadığı dillendirilenler arasında.
Seneye düzeltilir diye beklenirken; Milli Eğitim Bakanının son konuşması noktayı koydu. “Bütün konuşmaların boş olduğu, seneye yine 4+4+4 sisteminin devam edeceğini duyurdu” Sayın Avcı. 
Belki de o kadar sıkıntı çekildikten, öğretmenlerin yerleşimi yapıldıktan sonra tekrar geri adımın düzensizliği getireceği endişesi.
Uyarılar dikkate alınarak eğitimciler dinlenseydi. Bu sınıfın ilkokul düzeyine indirilerek 5+3 sistemi uygulanırdı.
Serbest kıyafet uygulaması bu yıl velilerin formadan yana görüş bildirmesiyle serbest kıyafet forma yarışının “forma lehine” sonuçlanmasını getirdi.
İlk ve ortaokulda forma uygulaması olmakla birlikte özellikle ilkokullarda Oyun ve Fiziki etkinlikler ders sayısının çokluğu, öğrencilerin; haftanın büyük kısmında serbest kıyafetle gelmesine yol açıyor.
Okul idarelerinin, öğretmenlerin forma giyilmesi için yaptığı baskı “sıkıntıyı aşmaya” yetmiyor. 
Burada velilerin bazen uğraşmak istememeleri, bazen çocuğun isteğini kırmamalarından olsa gerek “serbest kıyafet” alışkanlık haline geldi.
Seneye ikiyüzlülüğü bırakıp öğretmen ve öğrencilerin bazı kurallar çerçevesinde en doğal hakları olan serbest kıyafet giymelerinin yolu açılmalı. 
YORUM EKLE
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0