banner102

Uluçev'den İklim Değişikliği Uyarısı

Uludağ Çevre Teknolojileri Ar-Ge Merkezi (ULUÇEV) Genel Müdürü Prof. Dr. Kadir Kestioğlu, günümüzde birçok ülkeyi etkileyen iklim değişikliği konusunda açıklamalarda bulundu.

Uluçev'den İklim Değişikliği Uyarısı
 Özellikle sanayi devrimi ile insan kaynaklı faaliyetlerin doğaya zarar verdiğini ifade eden Prof. Dr. Kestioğlu, “Temiz su kaynaklarının yüzde 70’ inin sulamada kullanıldığı düşünüldüğünde sulama sularının geri kazanılmış sulardan sağlanması, sanayi de su kullanımının azaltılması buna paralel olarak yer altı su kaynaklarının ülke mirası olarak korunması, ülkelerin çevresel politikalarında önemle üzerinde durmaları gereken konulardır” dedi. 
Sanayi devrimine kadar, dünyanın ortalama ısısının 10 bin yıl boyunca büyük oranda aynı seviyede seyrettiğini belirten Prof. Dr. Kestioğlu, “Düzenli bir şekilde doğru ölçümlerin alınmaya başladığı 1850 yılından günümüze kadar, sıcaklık 0,8-1 derece artmıştır. Birleşmiş Milletler tarafından gerçekleştirilen uluslararası bir bilimsel toplantıya göre, ortalama sıcaklığın önümüzdeki yüzyılda 1,8 ile 4 derece kadar artması muhtemeldir” dedi.
Yeryüzünün sıcaklık artışlarına ve iklim değişikliğine dayanabilme noktası 2 derecelik bir artış noktası olduğunu da söyleyen Prof. Dr. Kadir Kestioğlu, “Birçok uzman, iklim değişikliğinin geri döndürülemez etkilere yol açmasını önlemek için küresel ısınmanın sanayi devrimi öncesindeki ısı değerlerinin yaklaşık 2 derece üstüyle sınırlandırılması gerektiğine inanmaktadır. Bu nedenle BM küresel iklim değişikliği toplantılarında en geç 2020’ye kadar küresel sera gazı salınımları istikrarlı bir hale getirilemezse ve 2050’ye kadar 1990’lardaki salınım düzeyinin yaklaşık yarısına indirilemezse, dünyadaki iklim değişikliği problemiyle karşı karşıya olunacaktır” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Kestioğlu, bugün alınması gerekli olan kararların, ancak 15-20 yıl sonra ölçülebilir sonuçlar doğuracağını söyleyerek, “İklim değişikliğinin yerküreye, dolayısıyla yerkürede yaşayan canlılara olabilecek etkilerini azaltmak için bugünden tedbirler alınmalıdır. Bu önlemleri şöyle sıralayabiliriz; Enerji üretim ve tüketiminde gerekli tasarruf sağlanmalı, fazla yakıt tüketiminin ve hava kirliliğinin önlenebilmesi için gelişmiş yakma teknolojileri geliştirilmelidir. Fabrika emisyonlarının arıtılmadan doğrudan doğaya bırakılması engellenmelidir. Fosil yakacaklar yerine yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Organik tarıma geçilmeli bu konuda çiftçilerimiz bilinçlendirilmelidir.  Ormanlar başta olmak üzere biyolojik çeşitliliğin korunması için gerekli önlemler alınmalıdır. Kent içi ve kent dışı yolcu ve yük taşımacılığında motorlu araçların daha az yakıt tüketmelerini sağlayacak şekilde düzenlemeler yapılmalıdır” dedi.
Prof. Dr. Kestioğlu, iklim değişikliği sonuçlarının en tehlikeli noktası olan temiz suya ulaşma konusunda tedbirlerin şimdiden alınması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Kestioğlu su kullanımında toplumun bilinçlenmesi gerektiğini de dile getirerek, “Su kullanımında tasarrufa gitme eğitimleri ve toplumsal bilinci attırma çalışmaları yapılmalıdır.  Ancak temiz su kaynaklarının yüzde 70’ inin sulamada kullanıldığı düşünüldüğünde sulama sularının geri kazanılmış sulardan sağlanması, sanayi de su kullanımının azaltılması buna paralel olarak yer altı su kaynaklarının ülke mirası olarak korunması, ülkelerin çevresel politikalarında önemle üzerinde durmaları gereken konulardır” ifadelerini kullandı.
Güncelleme Tarihi: 23 Ekim 2014, 14:34
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

banner108

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0