Bir dil “ancak” böyle güzel anlatılır

 Türk Dili ve Edebiyat Dergisi Bursa Şubesi’nin Ördekli’de yapılan Türkçe Panelinde konuşulanlar; gittiğime değdi dedirten, daha büyük bir salonda, binlerce insanın duyması gereken konuydu.

Bazı konular milletin ortak konuları olması icabıyla; yapılan tüm etkinlilerde “ayrım yapılmadan” hareket edilmesi noktasındayım.

Herkesi ilgilendiren konuları; sen ben, şu parti bu parti ayrımı yapmadığımız sürece bir yere kolay varabiliriz. Bayrak, dil, ülke marşı bunlardan birkaçı… Bu konularda değil parti; mezhep, ırk farklılıklarını bir kenara koymak gerekiyor.

İşte Türkçe ile ilgili panele bu duygularla gittim. Konunun iyi olmasının yanında konuşmacının da konuya hâkimi ve iyi hitabeti; dinleyenlerin coşkulu alkışlarından anlaşıldı. Konuşmacı Türk Dili ve Edebiyat Dergisinin Genel Başkanı Ekrem Erdem, aynı zamanda milletvekili.

“Türkçe okunduğu gibi yazılır, yazıldığı gibi okunur” sözüyle konuşmaya başladı. Çok dolu “bir o kadar da” olanlara kızıyordu.

Sitemi “Dilimiz değişiyor aynı İngilizce gibi oldu, çünkü aldığımız kelimeleri -orijinalini bozmadan-kullanmaya başladık. Yabancı bir kelime dilimize “nasıl geçtiyse?” öyle devam ediyor!”

Açıklıyor Ekrem Erdem;

“Dili kabalaştırıyor, yok ediyor. Dili halk değil, aydınlar yozlaştırıyor.” ekliyor “Dilimizi ses uyumu koruyor, konuştuğumuz kelimeyi ses uyumuna uydurmamız gerekir. Hâlbuki kısaltmaları Türkçe okumamaya başladık. BMC’yi söylerken harfleri İngilizce söylüyoruz!”

“Cümle Türkçe, kelimeler İngilizce sonunda mek mak…” olma durumu yaşanmakta.

“Türkçe’ye yetersiz diyorlar. Türkçe’yi bilmeyen sen, kendin yetersizsin!” bunu “500-600 yıl önce İngilizce 500, Türkçe 10 bin kelime olduğunu,” kelime sayısı olarak iddiası “en fazla Türkçeydi” oluyor.

En çok yanlış; her yere cafe yazıp kafe okumak…

“Alıştığımız kelimeler yok mu var”diyor! “Otoparkın dışarıdan alınmış, dilimize oturmuştu.” Adamlar bizden kahveyi aldılar, geri cafe olarak verdiler. Suç dilin değil, suç dilini bilmeyenindir!”

İskele Latinceden alınma bir kelime “atalarımız” skalayı alıp, iskeleye çevirmişler.

Erdem “ailedeki şiddetin sebeplerinden birinin sözün bitmesi” olarak gösteriyor. “İnsanların fazla konuşacak sözü olmaması, onların tıkamasına sebep…” “Acze düşüyor, dili yetersiz çünkü!”

“Bin yıl sonra İsrail kuruldu, kaybolan dillerini yeniden oluşturdular, sahip çıktılar.” Devamında “Türkçe 8 devletin ortak dili, sanat, bilim dilidir.”

” “Bu coğrafyada güçlü medeniyet oluşturacaksak dilimizle olacaktır.” Dil kimliktir. “İnsanlar fiziğiyle karşılanır, diliyle uğurlanır.”ardından “Konuşma olarak 5. Sırada. Bu sıralamanın içinde Almanca, Fransızca’nın olmadığını, Arapça’nın ise “ancak altıncı olduğunu” öğrendik.

“Okullarda Türkçeyi öne çıkarmanın gerekliliğini,” Sümerlerin güçlü bir devlet olmalarına rağmen “bugün olmamalarının sebebini” dillerinin kayboluşuna bağladı.

Telefonlarda; Türkçe mesaj gönderenlerden, İngilizce mesajdan daha fazla ücretlendirildiğini… F klavyenin dilin yapısına uygunluğunu,” ayrıca “göz sağlığını koruduğunu” ekledi.

YORUM EKLE
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0