Bursa Kasaplar Odası Başkanı Muhsin Yıldız: Besiciler Desteklenmeli

 Besiciler desteklenirse

et fiyatları da düşecektir

Türkiye'de son günlerde gündemden düşmeyen kırımızı et fiyatları hakkında konuşan Yıldız, vatandaşın ucuza et yemesi için gereken adımların atılması gerektiğini vurguladı.

Manşetx Gazetesi'nin bu haftaki konuğu Bursa Kasaplar Odası Başkanı Muhsin Yıldız. Gazeteci Necmi İnce ile keyifli bir sohbete imza atan Başkan Muhsin Yıldız, özellikle kırmızı et fiyatı tartışması hakkında kamuoyunu bilgilendirdi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in son dönemde kırmızı et fiyatları hakkında yaptığı açıklama üzerine gündeme gelen konuya, Başkan Yıldız'da destek verdi. Et fiyatlarının makul seviyelere inmesi gerektiğinin altını çizen Yıldız, öte yandan besicilerin de çeşitli teşviklerle desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.

 

 

 Necmi İnce: Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ile et fiyatları ile ilgili bir toplantı yapıldı. Bu toplantının detayları hakkında bilgi verir misiniz?

Muhsin Yıldız: Sayın Bakanımız Faruk Çelik göreve başladığından bugüne bütün hayvancıların bütün bölgedeki kasaplar odası başkaları, besicileri, ziraat odalarının tamamen bölgesel toplantılar yaptı. Bir tanesini de biliyorsunuz Bursa’da gerçekleştirdi. Sayın Bakanımıza hayvancılık ile ilgili ciddi sıkıntıların olduğunu aktardık. Ticaret borsaları anlattı, Ticaret sanayi odaları anlattı, ziraat odaları anlattı, damızlık birlikleri, süt birlikleri ve kasaplar odası bunu tek tek anlattık. Ette sıkıntı olduğunu sayın bakanımız tabi bunları bakan yardımcılarıyla, müsteşarlarıyla, danışmanlarıyla, genel müdürleriyle beraber konuyu dinlediler cevapladılar ama en sonunda Ankara'daki son toplantıda netleşeceğini o gün için söyledi. Ankara'ya da bu hafta gittiğimiz de sayın bakanımız bizi kabul etti. Bire bir hemen Türkiye Kasaplar Federasyonu'nu aldı. Yönetim kurulu genel Başkanımlar beraber orda bizi bir daha dinledi. Konuyu anlattık. Anlatmamızın sonucun da çözümün sadece bizden değil üreticiden kaynaklandığını öğrendi sayın bakanımız... Ben bakanımızın geçmiş dönemlerde de çok isteğimiz olduğu zaman Bursa ile ilgili taleplerimizi kendisine ilettik ve çözerdi. Bu konuda da çözeceğine inanıyoruz.

N.İ:  Bakan Faruk Çelik'in ithal et ve fiyatlardaki taban-tavan fiyat uygulaması hakkında neler söyleyeceksiniz? Bazı kasapların bu konu hakkında şikayetleri olduğunu biliyoruz.

M.Y: Kasapların bu konuda rahatsız olma konusu ayrı bir şey... Kasaplar bu konuda çokta rahat edecekler aslında. Yani bizim bakanımızla görüştüğümüz konuda aile besiciliği diye bir besicilik vardır. Yani her köyde 40-50 kişinin 15’şer 20’şer adet hayvan beslediği belli buna küçükbaşta ithalat, büyükbaşta ithalatı aştığı zaman canlı hayvan yani besi bataryası dediğimiz besilik hayvan aştığı zaman aile çiftçiliğine de  imkan tanınmış olacak. Aile çiftçiliğine bu güne kadar imkan tanınmamasının sebebi firmalar getirdikleri malların satışını yasaklamıştı bakanlık yani büyük bir firma 5 bin tane ithal etmiş. O ithal ettirdikten sonra kendileri besleyip kendileri satma kararı vardı. Yetki bakanlığın böyleydi. Daha önce inşallah sayın bakanımız bunu değiştiriyor. İthal eden firma getirdiği malı karantina süresi bittikten sonra hastalıklardan arındırılmış, Kan değerleri alınmış küçük esnafa dağıtımı vardı. Yani aile besiciliğine dağıtımı vardı. Eğer yine dağıtım olursa 10-20-30 neyse 50 köyde vatandaş aile besicisi bu ithal edilen hayvanlardan alıp da kendisi üretip, kendisi büyütüp, kendisi gerek damızlığa bırakıp, gerek kesime getirecek şekilde bakımını üstlenirse ette kesinlikle belirli bir seviye yakalarız. Bu fiyat konusunda Sayın Bakanımız özellikle açıklamasında et birlikleri, süt birlikleri, damızlık birlikleri ve besiciler birliği Türkiye Kasaplar federasyonu her beraberdik. Oradaki toplantıda bize söylediğinde tamam biz bakanlığımızın yanındayız fiyatlarına da uyacağız. Ama bizim mutlaka et temininde zorlandığımızı söyledik kendisine o da şu taahhüdü verdi. Dedi ki et karkas fiyatını belirleyeceğiz  23 lira gibi bunların eğer uymazlarsa et ve süt birliklerini yani et balık kurumunu devreye sokarak kasaplara et verecek. Karkas et verecek fiyatları düşürmek için. Biz şimdi kasaba desek ki bakanımızın dediğine uyun tamam uyacaklar ama 23 TL'ye aldığımız zaman uyacağız. Daha aşağıya düşmesi lazım ki biz daha ucu et satalım.

N.İ: Et fiyatlarıyla ilgili özellikle 4-5 aydan bahsettiniz. Ama sokakta yine bir belirsizlik var. Bursa Kasaplar Odası olarak siz neler yapıyorsunuz?

M.Y: Ben buradan tüketicilere sesleniyorum. Et karkas fiyatları inmediği müddetçe kasabı hiç zorlamasına gerek yok. Çünkü kasap fiyatını düşüremez. Karkas fiyatına Sayın Bakanımız 1 hafta süre verdi. Dedi ki 1 hafta sonra karkas fiyatları düşecek kasaplarda fiyatların buna ayarlayacak dedi. Karkas dediğimiz de kemikli tüm hayvan bu karkas demekti r. Bunun fiyatı 23 liraya çekildiği anda bizde kıymalarda kuşbaşılarda bir indirim yapacağız. Kıymayı, kuşbaşıyı ayıracağız birde değerli etleri ayarlayacağız. Değeri ve kıymetli etlerin fiyatları ayrı onlar sabitlenmedi. Ama  kuşbaşı ve kıymada 32 lira kıyma, 34 lira kuşbaşı gibi bakanlığımız belirledi oradaki federasyon et birlikleri de buna uydular ama karkasın mutlaka düşürülmesi lazım. Karkas fiyatları yani kemikli hayvan geliş fiyatı bu fiyatlara inmediği müddetçe şu anda 26 bin liraya 25 bin liraya karkas alıyor kasap düşürmesi mümkün değil zarar eder.2 lira kazanıyor 4 lira zarar eder. Onun için tüketiciler biraz sabretsinler şu iş biraz otursun oturduktan sonra sayın bakınım da 4-5 ay bunun deneyeceğiz daha değişik formüller düzenleyeceğiz daha değişik tedbirler alacağız dedi. Onun için vatandaşta özellikle gidip kasaba kıymayı neden 32 liraya vermiyorsun dememesi lazım. Bu süreyi bekleme gerekiyor.

N.İ: Bursa Kasapları Odası olarak Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığından talepleriniz neler?

M.Y: Sayın Bakanımıza biz bunu anlattık ve yazılı olarak da bir dosya verdik. Dedi ki öncelikle kasapların istediği az önce söylediğimiz karkas etin ucuza mal edilmesi tek isteğimiz bu ama bunu çözümü nedir diye sorduğumuzda bunun ana madde çözümü buzağımızın olmadığından damızlığımızın bulunmadığından hayvanımızın az oluşundan ileri geliyor. Hayvan sayımız çok az üretemiyoruz. Meralarımızı değişik şartlarda kullanıyoruz. Hazine arazilerimizi değişik şartlarda kullanıyoruz. Eğer bunları köylüye hayvancılık yapan kişilere tahsis olursa en azından Avrupa da en az 10 ay hayvanlar arazidedir. Yani onlarla rekabet etmemiz için bizim iklim şartlarına göre belki 10 ay arazide tutamayabiliriz ama 8 ay tutarız. Yani bu arazide tabi ki hayvanlarımızı besleyebilirsek otlatabilirsek mutlaka bizde Avrupa'daki fiyatlara yaklaşırız. Onun için bunları bakanımıza söyledik. Meraların tahsisi et teşviki, süt teşviki primleri mutlaka verilmeli onun dışında böyle karaborsacılara fırsat vermemesi lazım. Karaborsacılar baktı ki piyasayı boş buldu oynuyorlar. Bakanlığımız dedi ki gerekirse 50 Bin ton et getirebiliriz dedi. 

N.İ: Bursa’da merdiven altı kasaplar var. Oda olarak siz bu konuda neler yapıyorsunuz? İnsan sağlığını tehdit eden bu insanlara karşı yaptırımlar var mı ve yeterli mi?

M.Y: Şuradan başlayalım sağlıksız et alımı satımı kaçak et alımı satımı kasapla hiçbir alakası yoktur. Kasabı bu kefeye koymayalım kasabın kestiği yer belli aldığı sattığı yer belli bizim kendi bağlarımızla kendi pazarlarımızda bir onu sıkı sık sizin aracılığınızla da diğer TV kanallarıyla da halka duyurduk. Yani üzerinde mührü bulunmayan dükkan da değil de dere kenarında ağaçların altında adaklık adına kesen insanların veya bir torbaya et koymuş ben köyden getirdim. Kasaba satamıyorum lokantaya vereyim diye satmak isteyenleri tavsiye etmesinler diye çok söyledim. Şimdi bu etlerle ilgili hijyen kasapta sağlık için kasapta etin en önemlisi tazesi kasapta şimdi siz gidip hiç olmadık bilmedik bir yerden et alamaya kalkarsanız ne eti olduğunu bilmiyorsunuz nede kontrol olduğunu bilmiyorsunuz. Neden çünkü adamın resmi kaydı yok. Nereden aldığı nerde sattığı belli değil sizde oradan alıyorsanız halkı uyaracağız sakın kasabınızdan başka yeri tercih etmeyin. Sağlığınız için kasabınızı seçin kasabınıza her şikayeti yapabilirsiniz. Bozulmuşsa kasabınıza bu neden bozuk diyebilirsiniz. Ama dışarıdan almış olduğunuz bir etin cevabını kime vereceksin sorusunu kimden soracaksın. Onun için halka özellikle bunu söylüyorum. Kesinlikle dışarıdan pazardan yol kenarından işte dere kenarlarından et almayın. Taze kesilmiş diye kandırıyorlar. Etin tazesi makbul değil zaten et en az 1 gün dinlenmiş olacak. Şimdi bunun için kasabı tercih etmeleri lazım. Biz her zaman bunları söylüyoruz. Ama gidip de bilmediğin birinden alıp da bunu da kasaba mal etmek yani yazık oluyor. Onun için bu kasaba karşı bir hakarettir. Ben hiçbir zaman bunu kabul etmiyorum. Kasaplarında hiçbir zaman böyle bir şey yapacağına inanmıyorum.

N.İ: İnsanların yine olmazsa olmazı marketler zincirleri... Hemen hepsinde de şarküteri reyonu bulunuyor ve kıymadan her türlü et ürününe kadar satılmakta. Halk kasapları mı tercih etmeli_ Et ihtiyacını nereden karşılamalı?

M.Y: Halkın genelde %70’i kasaptan alıyor bunu görüyoruz. Bizim hiçbir rahatsızlığımız yok. Hiper ve süpermarketleri söylersek onların etlerinde rahatsızlıkları şudur. Doğudan, Güneydoğudan, Batıdan il dışında kesildiği için süreci uzatıyor. Vitrine çıkana kadar 7-8 gün geçiyor ömrü geliyor. Bu sefer et ömrünü kısaltmaya başlıyor. Onun için vatandaş bunu biliyor. Yani marketteki etin fiyatı ile kasaptaki etin fiyatı arasında fark yok. Ama marketlerde daha fazla fiyat olduğu belli marketteki fiyatlarla kasaptaki fiyatları dengelediğimiz zaman kasap her zaman ucuzdur ondan birde tazedir, tanıdıktır, komşusudur. Dediğimiz şu halkımız kurban zamanında da bunları sık sık gündeme getiriyoruz değerlendiriyoruz. Halk tercih ediyor artık. Yani halkımız bize güveniyor. Mesela sucuk ve köfte olayında da şu anda bizim Türkiye’deki üretimin %30’na sahibiz onun için biz artık kendimizi kanıtladık. Burada vatandaşlarda hatta bunu anladı. Yani onlarda görüyorlar. Damak tatlarına da uygun ve gözleri de görüyor kulakları da duyuyor çevrelerden kasabına güvendiği için doğru kasabına geliyor. Şu anda et satışlarımız kasapların hiper ve süpermarketlerin çok üstünde.

N.İ: İyi bir et nasıl belli olur ve eti nasıl tüketmeliyiz. Etin özellikle hangimi bölümü lezzetlidir.

M.Y: Etin rengi dana ve sığır olarak yani ette değişir. Yaşı küçük hayvanlarda pembe kart hayvanlarda kırmızı renk alır. O tercihe bağlıdır. İnsanların damak tadına bağlıdır ama alan bunu biliyor. Lezzet bakımına kalırsa tabi ki biraz yağlı olması gerekli ama vatandaşta yağlıyı pek tercih etmiyor. Onun için yağ sıkıntısı olduğundan veya kendisinin çalışamadığından masa başında oturduğundan yakamadığından yağlı eti yemek istemiyor. En lezzetli et yağlı ettir. Bölge olarak biftek, bonfile, tranç, rostoluk gibi etler tabi ki bunlar kıymetli etler sınıfına giriyor. Kıymetli etlerin sınıfına girdiği için tercih edilen bunlar. Aslında bir sıkıntımız daha var. Tüketici sıkıntımız var. Tüketiciyi bilinçlendirmemiz lazım küçük baş Türkiye’de %15-%20 arasında tüketiliyor.Yani kuzu,koyun,keçi en lezzetli etten. Koyun eti 18 lira neden tercih edilmiyor yağ kokusu var diye biz buna alışmalıyız. 60 liraya kuzu eti şöyle satılıyor. Sote yapmışım yağını, kemiğini, zarını her şeyini çıkartmışım tertemiz bir şey bırakmışım 60 lira zaten bunun maliyeti oraya geliyor. Eti iyice ortaya çıkarmışsın. Koyunun kesimi 18 lira karkas bakın 26 liraya dana kesiyoruz. 18 liraya koyun kesimi var. Ama koyun eti yemiyoruz. Yenmesi lazım zaten tüketicinin çok önemli bir konu bu tüketicinin danaya yüklenmesinden bu fiyatlar bu duruma gelebiliyor. Koyuna kuzuya yüklenseler tercih etseler biraz daha bu büyük başlara et fiyatları aşağı düşebilir. Kesinlikle tercih etmeleri lazım.

N.İ : Son mesajınız nedir?

M.Y: İnşallah bu et fiyatlarından sayın bakanımızın açıklamasıyla karkas etlerin düşümüyle bizde dükkanlarımızda bir hafta sonra fiyatlarda ayarlama yapacağız. Tüketiciler çok heyecanlı olmasınlar çok katı olmasınlar kasaplarıyla karşı karşıya gelmesinler.

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0