Cumhurbaşkanlığı seçimine günler kala adaylar sahaya inmeye başladı ve
rekabet son sürat devam ediyor...
Bir tarafta Ak Parti’nin adayı, diğer yanda çatı aday ve mikro aday...
Herkes kendince meydanlarda konuşuyor...
Ama ne rekabet yaşıyoruz ne rekabet(!)
Aslında sonucu belli olan bir Cumhurbaşkanlığı seçimine doğru hızlı bir
şekilde ilerliyoruz.
Erdoğan’ın su seçimi yüze 60 gibi bir oy oranı ile kazanacağının sinyalleri
meydanlardan alınabiliyor...
İyide diğer siyasi partiler ne yapacak? Diyebilirsiniz...
Orası meçhul...
Belli olmaz onlarda belki başka ‘Cumhur'un koltuğuna oturabilirler.
Mesela evdeki koltuklara...
Neyse biz gelelim ‘Çatı’ aday Ekmeleddin İnsanoğlu'nun ne yapacağına...
Milli Piyango’dan çıkar gibi kimsenin tanımadığı ve sanki tozlu
raflardan mumyalanmış birisini çıkartır gibi çatı aday olarak
sunmalarını hala anlamış değilim.
Hani atalarımızın güzel bir sözü var ''ya bu deveyi güdersin ya da bu
diyardan gidersin' misali baskıcı bir adımla halkın sindiremediği bir
Cumhurbaşkanı adayını muhalefet partileri neden kabul ettiler ona da anlam
veremedim...
Bu hamleyi yapan ortak akılın, Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı olmasını istiyor
anlamını çıkarabiliriz
Hani sosyal medyada kullanılan bazı espriler vardı.
‘Aman Erdoğan Cumhurbaşkanı olsun da yoksa kurtulamayacağız’ diye...
Bu esprileri yapanlar unutuyordu.
Tarihinde ilk kez halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanının aynı
zamanda devlet başkanı olacağını farkında değiller...
Neyse biz gelelim konumuza.
Selahattin Demirtaş da ‘Dostlar alışverişte görsün’ diye bu yarışa katılan bir
diğer aday...
Demirtaş’ın seçimlerin 3. Tura kalması durumdan oylarını pazarlık
malzemesi için kullanacağı görüşü ortaya atılıyor...
Bu değindiğim konulardan sonra yazımın başlığında söylediğim gibi; Atatürk
yaşasaydı Erdoğan’a oy verirdi...
Özellikle bu ülke Atatürkçü geçinip, bir çivi bile çakmayanları anlayamıyorum.
Atatürk; benimsediği ilkelerle ülkenin öz kaynaklarını milletin hizmetine
vermesi, vatan ve millet sevdalısı oluşu ve milletin menfaatleri noktasında
hareket etmeyi tek bir yol olarak gören bir liderdi...
Atatürk'ün bu bakışıyla örtüşen tek aday Erdoğan'dır...
Onun için Atatürk yaşasaydı Erdoğan'a oy verirdi diyorum...
Bazıları bu yazımı anlamsız bulabilir bana ben bu köşe yazımda farklı bir
bakıştan baktığımı dile getirmek istiyorum.
***************************
Ankara'da Bursalılar İftarına Neden Bazı Gazeteciler Çağrılmadı!
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın Ankara'da
ev sahipliği yaptığı iftar programına siyaset, bürokrasi, iş dünyası ve
gazetecilerden oluşan bir gurup davet edildi.
Maksat Ankara'daki Bursalı bürokrat, siyasetçi, iş adamı ve
gazetecilerin birbirini tanıması ve kaynaşmasıydı...
Ama bu iftar programına Bursa’dan sadece günlük gazetelerin temsilcilerinin
davet edilmesine anlam veremedim...
Tarafsız Gazeteciler Derneği olarak süreli yayınlar yapan diğer gazeteci
arkadaşlarıma ve kurumlara haksızlık yapıldığı kanaatindeyim...
İnşallah bir dahaki sefer bu organizasyonu yapan yetkililer, daha hassas
olurlar...
Allah’a emanet olun.
Saygılarımla...
