Asıl İşveren Ve Alt İşveren ( Taşeron ) İlişkileri

 İşletmelere yaptığım ziyaretlerde, alt işveren ( taşeron ) çalıştırmada bazı eksik veya yanlış bilgilenme olduğunu gözlemledim. Ne yazık ki, bu konuda iş hayatında oluşan ve de uygulanan çalışma pratiğinin, taraflara çıkaracağı faturanın da büyüklüğü bilinmemektedir.

         Bazen de bile bile lades oynanmaktadır. Devletin kontrol mekanizmasının yeterli olmayışından da yararlanılmaktadır. Ama olası bir aksilikte, yanlış oltaya takılacaktır. O zamanda bilmiyorduk zırhına sığınılmaktadır. Kanunu bilmemek mazeret değildir.

         Bu gün bu konuda yapılan yanlışlıklara değinip, işin doğrusunu anlatacağım.       

         Asıl işveren ve alt işveren ( taşeron ) ilişkileri, 4857 sayılı iş yasasının ikinci maddesinde tarif edilmektedir. Yasa metninde;

“Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir” denmektedir.

         Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı, o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.

Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz.

Asıl işveren, daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kuramaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı ( anlaşmalı) işleme dayandığı kabul edilerek,alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler.

İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.”

 Kanun maddesi konuyu açık bir şekilde tanımlıyor. Maddeyi bölümlere ayırırsak;

·        Alt işveren asıl asıl işverenin sadece yardımcı işlerini yapabilir.

·        Asıl işveren esas işini bölerek alt işverene devredemez.

·        İşletmenin ve işin gereği olarak teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler alt işverene devredilebilir.

·        Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz.

·        Alt işverenin kanuni sorumluluklarından asıl işveren de birlikte sorumludur.

         Hal böyle iken işletmelerdeki uygulamalar kanunun tarifi ile örtüşmüyor. Bu durumun uygulayıcıları, kendi işletmelerindeki uygulamalar ile kanunun istediği uygulamayı karşılaştırırlarsa işin ne kadarını yerine getirdiklerinin cevaplarını kendileri verebilirler.

         Bu çerçevede, alt işverenin çalışanları bir iş kazası geçirirse, sonuçlarından asıl işveren de alt işveren ile birlikte sorumludur. Herhangi bir iş teftişinde, iş sağlığı ve güvenliği konusunda alt işverende tespit edilecek noksanlıklardan ve noksanlıkların giderilmesinden de asıl işveren alt işverenle birlikte sorumlu tutulacaktır.

         Görüşmelerimde, birçok asıl işveren ya da yöneticilerinin, olası iş kazalarının sonuçlarından sadece alt işverenin sorumlu olacağı gibi yanlış bir bilgi ve kanata sahip olduğunu tespit ettim. Bu yanlış bilgi ve uygulamalar herkesi sıkıntıya sokacaktır.

Bu konuyu açıklığa kavuşturduktan sonra, ilgililerin de doğru uygulamalara başlayacağını umuyorum.

         Haftaya buluşuncaya kadar sağlıklı ve kazasız çalışmalar dilerim.

YORUM EKLE
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0